
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulu Rekabet Yasağı Sözleşmesinin İhlali Sebebiyle Açılacak Davalarda Asliye Ticaret Mahkemelerinin Görevli Olduğuna Hükmetti
Giriş
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu (“Yargıtay İBK”) tarafından verilen 2023/1 E. 2025/3 K. sayılı ve 13.06.2025 tarihli kararda (“Karar”), 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 444-447. maddeleri uyarınca rekabet yasağına aykırılık sebebiyle doğan davalarda asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna hükmedildi. Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Karara Konu İçtihat Ayrılığı
İş sözleşmesi uyarınca bir işçi, sözleşmesi devam ettiği sürece işverenle rekabet etmemeyi sadakat borcu kapsamında üstlenmektedir. Bununla birlikte, iş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmesini yasaklayan herhangi bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Fakat taraflar, sözleşmenin sona ermesi akabinde rekabet etmeme yükümlülüğünün devam edeceğini kararlaştırabilmektedir. Rekabet etmeme taahhüdüne aykırı davranılması nedeniyle bir uyuşmazlık meydana geldiği takdirde, görevli mahkemenin iş mahkemeleri mi yoksa asliye ticaret mahkemeleri mi olduğu hususunda yargı kararları yeknesak değildi.
Nitekim, görevli mahkemenin iş mahkemeleri mi yoksa asliye ticaret mahkemeleri mi olduğu konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi arasında içtihat farklılığı bulunmaktaydı [1]. Yargıtay İBK Karar’ı ile uygulama birliği sağlanarak içtihat farklılıkları ortadan kaldırılmıştır.
Yargıtay İBK, Rekabet Yasağı Sözleşmesinin Bağımsız Bir Sözleşme Olduğunu Esas Olarak Ticaret Hayatını İlgilendirdiğini ve Yasaktan Doğan Uyuşmazlıkların Mutlak Ticari Dava Sayıldığını Vurgulayarak Asliye Ticaret Mahkemelerinin Görevli Olduğuna Hükmetmiştir
Yargıtay İBK tarafından yapılan incelemede, rekabet yasağının iş sözleşmesinden ve sadakat borcundan ayrışan bağımsız bir sözleşme olduğu; rekabet yasağı kapsamında kalan bilgilerin iş hukukundan çok ticari yaşamı ilgilendirdiği ve rekabet yasağına ilişkin uyuşmazlıkların 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (“TTK”) mutlak ticari davalar arasında sayıldığı hususları üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda Karar’da:
- Sadakat borcunun iş sözleşmesinden kaynaklanan bir yan edim yükümlülüğü olduğu, ancak bu borcun taraflar arasındaki iş ilişkisinin sona ermesiyle ortadan kalkacağı
- Rekabet yasağının iş sözleşmesi ile yakın ilişki içinde bulunmasına rağmen, yasağın geçerlilik şartlarının iş hukukundan çok ticaret hukukunu ilgilendirdiği
- Rekabet yasağına ilişkin uyuşmazlıkların TTK m. 4/1-c arasında sayılan mutlak ticari davalar kapsamına girdiği ve TTK m. 5/1 anlamında “aksine hüküm” olarak sayılamayacağı
ifade edilmiş ve söz konusu tespitler ışığında TBK 444-447. maddeleri uyarınca rekabet yasağına aykırılık sebebiyle açılacak davalarda asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Değerlendirme
Günümüzde çalışanların iş değiştirme sıklığı giderek artmaktadır. Bu durum, işveren şirketlerin ticari sırlarının üçüncü kişilerce öğrenilmesi riskini artırmakta ve ticari sırların korunmasını her zamankinden daha önemli kılmaktadır. Rekabet yasağı sözleşmelerinin ihlali neticesinde açılan davalardaki görevli mahkeme tartışması, sıklıkla görevsizlik kararlarına sebebiyet vermekte ve bu nedenle yargılama süreleri uzadığı gibi, mahkemeler arasında bir görev kargaşası doğmaktaydı. Bu doğrultuda, Yargıtay İBK tarafından verilen Karar’ın içtihat ayrılığına bir son vererek görev hususunda uygulamada birlik sağlaması önem arz etmektedir.
Kaynakça
- [1] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun her iki yönde de kararları bulunmakla birlikte, son dönemde asliye ticaret mahkemelerini görevli kabul ettiği; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin iş mahkemelerini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin ise asliye ticaret mahkemelerini görevli kabul ettiği görülmektedir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar, YılmazÜlker Avukatlık Bürosu’nun ("YılmazÜlker”) konuya ilişkin genel değerlendirmelerini yansıtmakta olup, herhangi bir hukuki görüş veya danışmanlık hizmeti niteliği taşımamaktadır. Bu kapsamda belirtilen hususlara dayanarak işlem yapılmadan önce, somut olayın özellikleri dikkate alınarak profesyonel hukuki destek alınması tavsiye olunur. YılmazÜlker’e işbu belgenin içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
#YılmazÜlker #RekabetYasağı #Yargıtay #GörevliMahkeme #Yayın